17 Ekim 2018 Çarşamba

LANETLİ KANYON





Kimse araştırma ekibine ne olduğunu bilmiyordu. Gizemli kanal hakkında araştırma yapmak için iki hafta önce motelden ayrılmışlardı. Hiç kimse onların nereye gittiğini bilmiyordu. Ortada sadece bir efsane dolanıyordu. Şu lanetli kanyon da neyin nesiydi?
Efsaneler her zaman beni büyülemiş ve bu mesleği seçmemdeki en büyük etken olmuştur. Küçükken büyükbabamın Likya, Pers, Hun, Sardes, Yunan krallıklarına ait anlattığı öyküler kafamda hep farklı dünyalar denizi oluşmasına neden olmuştur. Her hikâyede farklı bir karaktere bürünüp yaşardım adeta anlattığı anekdotları. Hatta bazen küçük ipuçları bırakıp benim efsaneleri tamamlamamı isterdi. ‘Hadi aslanım yapabilirsin biraz düşün, hayal et ‘ derdi. Tek arkadaşım dedem ve anlattığı hikâyelerdi o yıllarda. Hayal dünyasında yaşayan kendimce mutlu bir çocuktum aslında ama bizimkiler bu durumdan biraz endişeliydi. Hatta bir keresinde beni psikoloğa bile götürmüşlerdi bu durum yüzünden. Ve hatırlıyorum dedem sakinleştirmişti onları, tüm endişelerini yok etmişti konuşmasıyla. Merdivene oturup dinlediğim konuşmasından çok etkilenmiştim ama o zaman söylediği şu cümle hiç aklımdan çıkmamıştı. ‘Bırakın çocuğu kendi haline, bir şeyi yok onun. Azıcık hayal kuruyor diye çektiğiniz şu eziyete bak……’ diye başladığı cümlede hayatımın mottosunu bulacağımı bilmiyordum. ‘Bizler hayallerimizi öldürdüğümüz için mutsuzuz, oysa onlar insanı güçlü ve canlı kılan tek unsurlar. Görmüyor musunuz çocuk hayal kurarken ne kadar mutlu. Ben onun mutluluğu ile hayat buluyorum. Sizde o koca kafalarınızı gömüldüğünüz şu cam ekranlardan kaldırın da biraz hayatın ne kadar renkli ve keşfedilmesi gereken bir yer olduğunu görün. Ne olmuş yani çocuğun hiç arkadaşı yoksa olacaktır efendim zamanla, sıkboğaz etmeyin çocuğu. Sosyalleşsin diye o kurs senin, bu kurs benim; şu dersi de alsın, şunu da yapsın robot edeceksiniz kendiniz gibi çocuğu da. Siz açın o gözlerinize de görün çocuktaki mutluluğu. Her yaşın ayrı bir potansiyeli var. Bu çağında kuracağı hayalleri baskılar yok ederseniz, hayatı boyunca hep mutsuz olur. Ben inanıyorum bizim aslan parçası ileride çok güzel işler yapacak.’ demişti.     


                                                                                                                       DEVAM EDECEK.......

4 Ağustos 2015 Salı

Olmuyorsa Zorlama




“Olmuyorsa zorlama, ya hayallerin kırılır ya kalbin. Unutmuş gibi yap. Çünkü güzel şeyler; onları hiç beklemediğinde gerçekleşir.”
Gabriel Garcia Marquez

Çok sıkılırsın, boğulursun, her şey bir anda üstüne gelmeye başlar. ‘Neden hep böyle şeyler beni buluyor?’ dersin kendi kendine ve birden bu soruyu bu aralar ne kadar sık düşündüğünü anımsarsın. İçine şöyle bir baktığında kalbinin hayatındaki olayların, insanların kırıklıklarıyla dolu olduğunu görürsün. Hayallerinin bittiğini düşünür, yapacak bir şeyin kalmadığını hissedersin. Peki ya sonra…… 

“Olmuyorsa zorlama, ya hayallerin kırılır ya kalbin. Unutmuş gibi yap. Çünkü güzel şeyler; onları hiç beklemediğinde gerçekleşir.” (G.G.Marquez)

Evet, hayatta mucizeler var. Görünmeyen bir el var bize sihirli sopasıyla dokunan. Zaman her şeyin ilacı, her yapılan hatanın telafisi ya çok doğru. Sabredene, sabrın içindeki güzelliği gösteriyor Rabbim, tabi görmesini bilene.

İnsanınız en nihayetinde, hayata dair yaşadıklarımız bizi hemen ya karamsarlığa ya da mutluluğa sürüklüyor. İstediğimiz her şeyin, kendimizce doğru olduğunu düşünüp, inadına olmasını istiyoruz. Onun üzerine hayaller kurup, kendimize kusursuz bir dünya yaratıyoruz. Ama işte hayat zorlamalar dünyası değil. Bir yerde bize biçilen neyse onu yaşıyoruz derler ya evet doğru olabilir ama insan da ne ekerse onu biçmez mi? Hayatta her şeye kader, kısmet dememek gerekir. İnsan kaderini birazda kendi yönlendirir. Amma ve lakin sınırları bilmek gerekir. Nerede, ne zaman durması gerektiğini düşünmesi gerekir. Zorla bir işe başlayamazsınız, bir kitabı okuyamaz, bir kadından veya erkekten sizi sevmesini bekleyemezsiniz. Neden mi? Hayat zorlamaları sevmez. Sonunda ya bir hüsran, bir terk ediliş, bir aldatılma ya da bir hayal kırıklığı yaşarsınız illaki. İnsan ilişkileri, offf, ne kadar yorucu değil mi? Hayata karşı, ailene karşı, arkadaşına karşı, eşine karşı hep bir mücadele içindesin olmasını istediklerin adına. Bazen ısrarcı davranmayıp koptuğu yerde bırakmasını bilmeli insan ipi mutlu olabilmek adına.    


28.11.2014 
ferda.





LANETLİ KANYON

Kimse araştırma ekibine ne olduğunu bilmiyordu. Gizemli kanal hakkında araştırma yapmak için iki hafta önce motelden ayrılmışlardı...